BESMELE
البسملة
“Bismillâhirrahmânirrahîm” cümlesinin kısaltılmış şekli.
Arapça’da iki yahut daha fazla kelimenin bazı harf veya hecelerini yeni bir kelime oluşturacak şekilde birleştirip kısaltmaya “naht”, bu kuralla oluşturulan kelimeye “menhût” adı verilir. “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla” anlamındaki ” bismillahirrahmanirrahim / بسم الله الرحمن الرحيم cümlesinin kısaltılmış şekli olan besmele bunların en meşhur örneğidir. Bu türden belli başlı örnekler ” / elhamdülillah” cümlesinin kısaltması olan hamdele, ” / Allahümme salli alâ Muhammed”in kısaltması olan salvele ve la havle vela kuvvete illa / لا حول ولا قوة إلا بالله billah” cümlesinin kısaltması olan havkaledir (ayrıca bk. HAMDELE; HAVKALE; SALATUSELAM). Bir işin başında besmele okumaya Türkçe’de “besmele çekmek” denir. Besmele okumayı ifade etmek üzere “Allah’ın adını anmak” anlamındaki “tesmiye” kelimesi de kullanılır.
İşlam’dan önce Araplar işlerine bazan putlarını anarak “bismi’l-Lât ve’l-Uzzâ” (Lât ve Uzzâ’nın adıyla) diye; bazan da “bismikellähümme” (Ey Allahım senin adınla) diye başlarlardı. Bunlardan ikincisi İslamiyet’in ilk yıllarında müslümanlar tarafından da kullanılmıştır. Ancak “Nûh şöyle dedi: Gemiye binin, akıp giderken de dururken de Allah’ın adını anın (bismillah)” âyeti (Hûd 11/41) vahyedildikten sonra Hz. Peygamber “sil pin/ bismillah” ifadesini kullanmaya başlamış; Neml sûresinin 30. âyeti nâzil olunca da besmele son şeklini (bismillâhirrahmânirrahîm) almış ve Hz. Peygamber besmelenin yazıldığı ilk satıra başka hiçbir şeyin yazılmamasını da emretmiştir. Ancak besmelenin en kısa şekli olan “bismillah” ifadesi de kullanılmaya devam etmiştir.
Besmele, kâinatı yaratan ve idare eden Allah Teâlâ’nın en özel adıyla birlikte, O’nun en güzel isimlerinden (esmâ-yi hüsnâ) “rahmân” ve “rahîm”i de içeren kutsal bir ibaredir. “Esirgeyen, bağışlayan, lütuf, merhamet ve ihsanını eksiltmeyen” anlamındaki “râhman” ve “rahîm” isimleri ilahî rahmet ve koruyuculuğun bütün âlemi kuşattığını ifade etmektedir. Yüce yaratıcıya nispet edilen bütün isimleri ve sıfatları özet halinde ihtiva eden besmele, müslümanların hem inanç ve ibadet hem de günlük hayatlarında büyük bir öneme sahiptir. Hz. Peygamber, “Allah’ı anmadan başlanan her iş bereketsiz kalır” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 359) buyurarak dünya ve âhiretle ilgili her işe besmele ile başlamayı tavsiye etmiş, kendisi de birçok münasebetle besmele çekmiştir.
Bir müslüman herhangi bir işe başlamadan önce besmele çekmekle, “Nefsim veya başka bir varlık adına değil, esirgeyen ve bağışlayan Allah adına, O’nun rızası için ve O’nun izniyle başlıyorum” demek ister. Böylece O’nun “râhman” ve “rahîm” isimlerinin tecelli etmesini beklediğini, dünya ve âhiret saadeti dilediğini, giriştiği işe güç yetirebilmesi için gerekli olan kudretin Allah Teâlâ tarafından ihsan edilmesini temenni ettiğini ve kendisinin devamlı olarak O’nun yardımına muhtaç olduğunu ifade etmiş olur. Kulun yaratanından yardım isteyerek hep O’na bağlı kalışını dile getiren besmele İslam’ın bir sembolü, her iyiliğin anahtarı ve Allah’ın kullarına bir ihsanıdır.
Neml sûresinin 30. âyetinde geçen besmele Kur’ân-ı Kerim’den bir âyettir. Ancak sûrelerin başlarında bulunan besmelelerin müstakil birer âyet olup olmadığı İslam âlimleri arasında tartışmalıdır. Hanefi mezhebine göre bunlar âyet değildir.
Başında besmele yazılmayan Tevbe sûresi dışındaki sûrelere besmele ile başlanacağı hususunda kıraat imamları (Kur’ân-ı Kerim’i usulüne uygun ve farklı okunuş biçimleriyle okuma ilminin kurucuları olan âlimler) arasında görüş birliği vardır. Bir sûreden hemen sonrakine geçişte, sûre başlarındaki besmeleleri âyet kabul eden kıraat imamlarına göre besmeleyi okumak gerekir. Bu besmeleleri âyet kabul etmeyenlere göre okumak gerekmez. Bir sûreden hemen onu takip eden sûreye değil de başka bir sûreye geçişte besmelenin okunacağı hususunda ise görüş birliği vardır. Ayrıca bir sûreye ilk âyetinden değil de sonraki herhangi bir âyetinden başlanacaksa besmelenin okunması da terkedilmesi de câizdir.
Besmelenin okunup okunmaması açısından Tevbe sûresinin ayrı bir özelliği vardır. Bu sûreye besmele ile başlanamayacağı hususunda kıraat imamları ittifak etmişlerdir. Sûre, antlaşmalarını bozan müşriklere aynı şekilde antlaşmalarının bozulduğunu bildiren ve savaş ilanı niteliği taşıyan âyetlerle başladığı için, bu ifadelerin başında bir merhamet ibaresi olan besmeleyi okumak doğru değildir. Doğrudan Tevbe sûresini okumaya başlayan / أعوذ بال له من الشيطان الرجيم“ kisi sadece istiaze eûzübillâhimineşşeytânirracîm” okumakla yetinir. Bir önceki Enfâl sûresinden Tevbe sûresine geçişte de besmele okunmadan devam edilir.
Besmele çekmenin duruma göre farz, vâcip, sünnet, mendup, mekruh ve haram gibi farklı hükümleri vardır. “Üzerlerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanların etinden yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır” (el-En’âm 6/121) mealindeki âyet hayvan keserken, “Allah’ın size öğrettiği bilgi ile eğittiğiniz ava hayvanların sizin için yakaladıklarını yiyin, üzerine Allah’ın adını da anın” (el-Mâide 5/4) mealindeki âyet de av üzerine hayvanı gönderirken veya silah kullanırken besmele çekmenin farz olduğunu göstermektedir (ayrıca bk. Buhârî, “Zebâih”, 1-2, 9, 15; Müslim, “Sayd”, 1-8; Dârimî, “Sayd”, 1). Kesilirken besmelenin kasten terkedildiği hayvanın etinden yemek İslam âlimlerinin çoğunluğuna göre haramdır. Mushaf yazarken Tevbe sûresi dışında kalan sürelerin baş tarafına besmele yazmak farz hükmündedir, zira sahâbiler döneminde çoğaltılan ve hepsinin onayından geçen mushaf da bu şekilde yazılmıştır. Namaz dışında Kur’ân-ı Kerim okumaya başlarken sûrenin başında “eûzü besmele” (istiāze) çekmek âlimlerin çoğunluğuna göre sünnet, sûrenin başından değil de herhangi bir yerinden başlanması halinde ise menduptur. Namazda ise Hanefi mezhebine göre her rekâtta Fâtiha’dan önce sessiz olarak besmele okumak sünnet, Şafii mezhebine göre sessiz veya sesli okumak farzdır. Gusül ve abdeste başlarken besmele çekmek Hanefi, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre sünnet, Hanbeli mezhebine göre ise vâciptir. İslam’ın yaygın muâşeret kurallarından biri de yemeye ve içmeye başlarken besmele çekmektir. Konuyla ilgili hadiste belirtildigi üzere (Ebû Dâvûd, “Et’ime”, 15; Tirmizi, “Et’ime”, 47) yiyip içmeye başlanırken unutulduğu takdirde hatırlandığı zaman, “Başında da sonunda da Allah’ın
adıyla” anlamında “busto agli al pis / bismillâhi fi evvelihî ve âhirihî” bismillahi / بسم الله أولا وآخرا ” veya evvelen ve âhiren” demek gerekir. Hayvan kesilirken besmele “bismillâhirrahmânirrahîm” şeklinde değil, / بسم الله الله أكبر çekilir. bismillahi Allahiekber ” seklinde
“Bismillâhirrahmânirrahîm” cümlesi Kur’ân-1 Kerim’den bir âyet olduğu için (en-Neml 27/30) fikıh âlimlerinin çoğuna göre cünüp veya hayızlı olan kişilerin Kur’an okumak maksadıyla besmele çekmeleri haramdır, çünkü Hz. Peygamber, “Cünüp ve hayızlı olan Kur’an okuyamaz” (İbn Mâce, “Tahâret”, 105) buyurmuştur. Bu durumda olanlar dua maksadıyla besmele çekebilirler (bk. Buhârî, “Vudù””, 8).
Herhangi bir işe başlarken besmele çekmenin hükmü işin mahiyetine göre değişir. Dua okumak gibi ibadetlere ve helal olan gıdaları yemek içmek gibi bazı fiillere besmele ile başlamak sünnet; oturma, kalkma ve yürüme gibi işlerde ise mübahtır. Necâset mahallerinde besmele çekmek mekruhtur. İçki içmek, gasbedilen veya çalınan bir şeyi yemek gibi yasak fiillere besmele ile başlamak ise onları meşru saymak anlamına geleceği için haramdır.
Ayrıca bk. İSTİÂZE
Besmele: Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Besmele, “Bismillâhirrahmânirrahîm” Arapça ibaresinin kısaltılmış şeklidir ve “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” anlamına gelir. Kur’an’da 113 surenin başında yer alan besmele, aynı zamanda Neml suresinin 30. ayetinde de geçmektedir.
Besmelenin Kullanımı:
Helal bir işe başlarken: Bir işe başlarken besmele çekmek, o işin Allah’ın rızası için yapıldığını ve O’ndan yardım istendiğini gösterir.
Kuran okurken: Kuran okumaya başlamadan önce besmele çekmek sünnettir.
Yemek yerken: Yemeğe başlamadan önce besmele çekmek bereket getirir.
Yola çıkarken: Yola çıkmadan önce besmele çekmek kazadan ve beladan korunmaya yardımcı olur.
Hapşırırken: Hapşırdıktan sonra besmele çekmek ve “yerhamukallah” demek sünnettir.
Besmelenin Faziletleri:
Besmelenin birçok fazileti olduğuna inanılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Allah’ın rızasını kazanmaya yardımcı olur.
Kazadan ve beladan korur.
Bereket getirir.
Günahları affettirir.
Kalbe huzur verir.
Besmele Çekemeyenler:
Besmele, Allah’ın ismini anmak ve O’ndan yardım istemek olduğundan, besmele çekmeyen kişi Allah’ı anmaktan ve O’ndan yardım istemekten de kaçınmış demektir. Bu durum, kulun Allah’tan uzaklaşmasına ve günaha girmesine neden olabilir.
Sonuç:
Besmele, Müslümanların hayatında önemli bir yere sahip olan ve birçok fazilete sahip olan bir kelimedir. Her işe başlarken ve günlük hayatımızda besmele çekmeyi ihmal etmemeliyiz.